Öykü Eşberk -              Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Hakkı
Paylaş Tweet


metni yazdır metin boyutu Bu makale 23 Ekim 2017 tarihinde eklenmiştir.

Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Hakkı

Sürücü eğitimlerindeki yetersizlikler, yollardan kaynaklı kusurlar, trafik kurallarına riayet edilmemesi gibi birçok nedenden dolayı her gün yüzlerce trafik kazası olmakta ve bu kazaların sebep olduğu maddi ve manevi yaralar gün geçtikçe artmaktadır. Trafik kazaları çoğu zaman organ ve uzuv yaralanmaları ya da kayıplarıyla sonuçlanabileceği gibi bazı durumlarda ölümle de neticelenebilir. Trafik kazası sonucunda oluşan maddi ve manevi zararının tazminine yönelik davalar, ülkemizde dava konusu yapılan en yaygın hukuki sorunlardan birini oluşturmaktadır. Bu durumda zarar gören kişinin veya ölümü halinde mirasçıların, ortaya çıkan zararı telafi edebilmeleri için tazminat davası açma zorunlulukları ortaya çıkmaktadır. Bu yazımda trafik kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasına değineceğim.

 

Kimler maddi ve manevi tazminat davası açabilir: Bu hususta ikili bir ayrım söz konusudur.  Şayet trafik kazası mağduru hayatta ise borçlar kanunun 41. 45. ve 47. maddeleri uyarınca bizzat kendisi maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Mağdur vefat etmiş ise de onun vefatı ile maddi ve manevi zarar gören yakınları, annesi, babası, çocukları, eşi, kardeşleri, nişanlısı, bakım ve desteği altındaki kişiler maddi ve manevi zararların tazmini için dava açma hakkına sahiptir.

Trafik kazasında maddi ve manevi tazminat davası kime karşı açılır: Aracın sürücüsüne, aracın sahibine, aracın işletenine ve sigorta şirketine maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.

 

Trafik kazalarında dava açma süresi nedir: Trafik kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi zararların tazmini için dava açmak için yasada öngörülen süre mağdurun uğradığı zararı ve failini öğrendiği tarihten itibaren 2 yıldır. Türk Borçlar Kanununun 72. maddesinde de bu süre 2 yıl olarak öngörülmüştür. Kaza sonucu dava açarak zararlarının giderilmesini isteyecek kişiler bu iki yıllık süre içinde dava açmak zorundadır. Her halükarda ise kazanın meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra dava açma hakkı zaman aşımına uğrar.  

Burada bir istisna vardır. Trafik kazası nedeniyle bir suç işlenmişse ceza zaman aşımı süreleri de uygulanır. Trafik kazasında yaralama varsa taksirle yaralama suçu, ölüm varsa taksirle öldürme suçu meydana gelir. Trafik kararı neticesinde ölüm veya yaralama varsa, ceza kanununda o suç için öngörülen zaman aşımı süresi ne ise, maddi ve manevi tazminat açma süresi de odur. Yani bu suçlar için ceza kanunlarında daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörülmüş ise tazminat davası açma süresi de ceza kanunlarında düzenlenmiş olan daha uzun zaman aşımı süresine uzar Bu husus Türk Borçlar Kanununun 72. maddesinin birinci fıkrasının 2. cümlesinde “Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır” şeklinde ifade edilmiştir.

Ölümlü Trafik Kazaları 

  Trafik kazası sonucu ölüm halinde nelerin tazmini gereken zarar kapsamına gireceği Borçlar Kanunun 53. maddesinde sayılmıştır. Ölümlü trafik kazası neticesinde ilgililerinin talep edebilecekleri tazminatlar; manevi tazminat, destekten yoksun kalma tazminatı, cenaze ve defin giderleri, tedavi ve hastane giderleri (ölmeden önce bir süre tedavi görmüşse), kazaya karışan aracın hasarının giderilmesi.

 

 Destekten Yoksun Kalma Tazminatını kısaca inceleyecek olursak: Trafik kazası nedeniyle ölüm halinde, ölen kişinin yaşamı süresince destek olduğu kişiler, ölenin hayat boyu bakımından mahrum kaldıkları için vefat sonrasında destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilir. Destekten yoksun kalma tazminatını talep edebilecek kişiler; ölenin ailesi ( eşi, anne, baba, çocuk ve kardeşler) ile ölen kişiyle aralarında akrabalık bağı olmasa da, ölenden sağlığında destek aldığını ispat etmek suretiyle 3. kişiler de destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler.

  Bu hususta Yargıtay kararlarına baktığımızda ise; dört yaşında ölen bir çocuk için, hem öz hem de üvey anne, çocuğumuz öldü. İkimize de destek olacaktı diyerek destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunuyor. Hakim ikisi yönünden de hüküm kurup tazminatı verse de Yargıtay 4. Hukuk Dairesi üvey anne yönünden, çocuğun ileride ona devamlı ve düzenli destek olacağının kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır diyerek, tazminatın sadece öz anneye verilmesini sağlıyor. Yani destekten yoksun kalma tazminatı verilirken üzerinde durulan hususlardan bir tanesi de ölen kişinin yaşasaydı tazminat isteyen kişiye gerçekten hayatı boyunca yardım edip etmeyeceğidir. Ayrıca desteğin yaşı, ölüm tarihindeki işi, kazancı, emekli olup olmadığı, çalışma gücü gibi detaylar araştırıldıktan sonra alınacak bilirkişi raporuna göre karar verilmektedir.

 

  Manevi zarar kişinin iç huzuru ve manevi bütünlüğünün ihlal edilmesinin mecazi ifadesidir. Manevi tazminat ise, ölüm nedeniyle ölenin yakınlarının duyduğu elem, üzüntü, ızdırabın bir parça da olsa giderilebilmesi için kanun koyucu tarafından koyulmuş bir tazminat türüdür. Manevi zarar kişinin iç huzuru ve manevi bütünlüğünün ihlal edilmesinin mecazi ifadesidir.

 

 Yaralamalı Trafik Kazaları

Trafik kazası neticesinde kazadan etkilenen kişi, kaza dolayısı ile yapılan tedaviye ilişkin giderleri, hastanede veya evinde yattığı, tedavi gördüğü süreç içerisinde çalışamadığı için kazanç kaybının tazminini ve yaşadığı elem ve ıstırap için yine manevi tazminat talep edebilecektir.

 

Yazımızın sonuna gelirken özellikle trafik kazaları sonrasında ortaya çıkan ve yeterli hukuki bilgiye sahip olmayan birçok kişi verdikleri asılsız bilgilerle ve yüksek tazminat miktarlarıyla, dosyayı çok kısa bir sürede sonuçlandıracağını söyleyip vatandaşları mağdur etmektedir. Bu tarz kişilere karşı dikkatli olunması ve dava açılmadan önce mutlaka bir avukata danışılması gerektiği unutulmamalıdır.

 

 

   En doğru bilgiyi size her zaman avukatınızın vereceğini unutmayın.

Sitenin bütün içeriklerin tüm hakları Av. Öykü Eşberk tarafından (http://www.avoykuesberk.com.tr) internet sitesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla makalelerden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapabilir, ancak yazarın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka bir yerde yayınlanamaz.