Hakkımda

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipisicing elit. Architecto, culpa dicta dolor facere fuga iste, iure magni non odit porro possimus quo soluta temporibus, tenetur unde ut vitae. Doloremque, magni?

Tarih 06 Nisan 2022

Hastadan Alınacak Onam Diğer Adıyla Rıza Kavramı

 

Rıza(onam) alınması tıbbi bir müdahaleyi hukuka uygun hale getiren en önemli sebeplerden biridir.  Tıbbi müdahalenin hukuka uygun olması için 4 tane şartın birlikte gerçekleşmesi lazımdır. Bunlar;

 

- Tıbbi müdahalenin yetkili sağlık personeli tarafından yapılması

- Tıbbi müdahalenin yapılması tıbbi bir zorunluluktan kaynaklanmalı

-Tıbbi müdahalenin tıbbi kural ve standartlara uygun bir yöntemle yapılmış olmalıdır.

-·Tıbbi müdahalede bulunulacak hastanın, aydınlatılmış rızasının alınmış olması veya bu rızanın var sayılmasını gerektiren acil bir durumun varlığı,

 

TIBBİ MÜDAHALEDE RIZA NEDİR?

 

  Rıza “Kişinin tıbbi müdahaleyi serbest iradesiyle ve bilgilendirilmiş olarak kabul etmesi” şeklinde tanımlanmıştır.

 

HANGİ KONULARDA ONAM ÇOK ÖNEMLİDİR?

En az 24 saat öncesinde bilgilendirilme ve onam önerdiğim riskli girişimsel işlemler;

 

  Cerrahi işlemler Öncesinde

Yatarak tedavi verilecek hastalara

Anestezi verilmesi gerektiren durumlarda

Endoskopi yazılacak hastalar

Transfüzyon İşlemi Öncesinde

 

 HASTANIN RIZASININ GEÇERLİLİĞİ

Rızanın geçerli olabilmesi için hastanın yeterince aydınlatılmış olması ve serbest iradesiyle rıza göstermiş olması gereklidir. Hekimin hastayı tedavinin tüm şartları ve olası sonuçları hakkında bilgilendirmesi ve hastanın rızasını alması halinde vücut bütünlüğüne yapılacak müdahale hukuka uygun bir müdahale halini alacaktır  Ancak rızanın hukuka, ahlaka ve kişilik haklarına aykırı olmaması gerekir, aksi halde rızanın geçerliliğinden söz edilemeyecektir .

 

  Hekim ile hasta ilişkisinin temeli olan teşhis ve tedavi sözleşmesinden doğan bir yükümlülük olan aydınlatma, hekimin vereceği bilgilerle hastanın, uygulanması düşünülen tıbbi teşhis ve tedavi üzerinde serbestçe karar verebilecek duruma getirilmesidir. Aydınlatma, hekim açısından;  tedavi ve teşhis sözleşmesi gereği bir edim olarak karşımıza çıkmakta, hasta açısından ise kendi geleceğini belirleme hakkına ve vücut bütünlüğünün sağlanmasına hizmet etmektedir. Hasta, hekim ile arasındaki güven ilişkisi sebebiyle sağlığına kavuşmak için güven duyarak seçtiği bir hekime gitmekte, hekim ise mesleki tecrübelerini, bilgisini kullanarak hastasını iyileştirmek için çalışmaktadır. İşte bu iyileştirme çalışmalarını yaparken ve uygulanan tedavi sonrasında hekimin hastasını aydınlatma yükümlülüğü doğmaktadır.

 

AYDINLATMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ NELERİ İÇERMELİDİR?

 

Rızanın müdahalenin muhtemel sonuç ve komplikasyonlarını içermesi yani somut ve özel olması gerekir. Yine rızanın tıbbi müdahaleden önce alınması gerekmekte, sonradan verilen rıza geçmişe etkili olmamaktadır. Bu şartları taşımayan rıza olması halinde tıbbi müdahale yine hukuka aykırı olacaktır. Rıza öncesi hastanın aydınlatılması da rıza kadar önemlidir. Aydınlatmanın hangi hususlara yönelik olması gerektiği, Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 15. Maddesinde sekiz bent halinde sayılmıştır.

 

HASTANIN RIZASINI TIBBİ MÜDAHALEYİ UYGULAYACAK HEKİM DIŞINDA BİRİ ALACABİLİR Mİ?

 

  Tedaviyi uygulayan, müdahaleyi yapan hekim hekimin bu görevi bizzat yerine getirmelidir. Tedaviyi uygulayan, müdahaleyi yapan hekim hekimin bu görevi bizzat yerine getirmemesi, bir başka meslektaşına bırakması durumunda, meslektaşının bu yükümlülüğü yeterince yerine getirdiği hususunda emin olması gerekir. Hemşire gibi diğer sağlık çalışanlarına bırakamaz.

 

HASTAYA; 

 

  1. Hastalığın muhtemel sebepleri ve nasıl seyredeceği,
  2. Tıbbi müdahalenin kim tarafından nerede, ne şekilde ve nasıl yapılacağı ile tahmini süresi,
  3. Diğer tanı ve tedavi seçenekleri ve bu seçeneklerin getireceği fayda ve riskler ile hastanın sağlığı üzerindeki muhtemel etkileri,
  4. Muhtemel komplikasyonları,
  5. Reddetme durumunda ortaya çıkabilecek muhtemel fayda ve riskleri,
  6. Kullanılacak ilaçların önemli özellikleri,
  7. Sağlığı için kritik olan yaşam tarzı önerileri,
  8.  Gerektiğinde aynı konuda tıbbi yardıma nasıl ulaşılabileceği, hususlarında bilgi verilir”.

 

PEKİ BU BİLGİ NASIL VERİLMELİDİR? HASTA ANLAMAZSA NE YAPILMALIDIR

 

Hekim, karşısındakinin tıp eğitimi almamış sade bir vatandaş olduğunu bilerek bu bilgilendirmeyi mümkün olduğunca sade şekilde, tereddüt ve şüpheye yer vermeden yapmalıdır. Hastanın eğitim düzeyinin düşük olduğu ve  aydınlatmayı anlayamadığını fark ettiği durumlarda, hekim bu aydınlatmayı hastanın sosyal ve kültürel düzeyine uygun olarak anlayabileceği şekilde yapmalıdır. Hasta, tıbbi müdahaleyi gerçekleştirecek sağlık meslek mensubu tarafından sözlü olarak bilgilendirilir.

 

BAŞKA BİRİ BİLGİLENDİRME YAPABİLİR Mİ?

 

Kural olarak tıbbi müdahaleyi gerçekleştirecek kişi bu bilgilendirmeyi yapmalıdır. Bilgilendirme ve tıbbi müdahaleyi yapacak sağlık meslek mensubunun farklı olmasını zorunlu kılan durumlarda, bu duruma ilişkin hastaya açıklama yapılmak suretiyle bilgilendirme yeterliliğine sahip başka bir sağlık meslek mensubu tarafından bilgilendirme yapılabilir fakat ameliyatı yapacak hekim bilgilendirmenin tam olarak yapılmış olduğundan emin olmalıdır.

 

 

AYDINLATMANIN ŞEKLİ VE İSPATI

 

  Aydınlatmanın şekline ilişkin hukukumuzda genel geçerli bir hüküm yoktur. Uygulama hekime bırakılmıştır. Aydınlatma ve rıza kişisel ve sözlü yapılmalı ancak, ispata ilişkin doğabilecek hukuki sorunlardan dolayı yazılı olması hekime tavsiye edilmektedir.

 

AYDINLATMANIN ZAMANI

 

Aydınlatmada en önemli hususlardan biri aydınlatmanın zamanıdır. Hekim aydınlatmayı yaptıktan sonra hastaya düşünüp sağlıklı bir karar verebilmesi için zaman tanımalıdır. Rızanın var sayıldığı acil durumlar dışında, hastaya asla baskı yapılmamalı düşünmesi için zaman bırakılmalıdır. Kural olarak ameliyattan önce hastaya ben az 24 saat süre tanınmalıdır.

 

Ayakta tedavide ise aydınlatma müdahalenin yapıldığı gün yapılabilir.

 

 

 

 En doğru bilgiyi size her zaman avukatınızın vereceğini unutmayın.

Shape
Arrow Up