LLM. Arb. Avukat Öykü Eşberk - Adana Avukat - Eşberk Hukuk Bürosu
Telefon: 0322 359 44 55
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipisicing elit. Architecto, culpa dicta dolor facere fuga iste, iure magni non odit porro possimus quo soluta temporibus, tenetur unde ut vitae. Doloremque, magni?
© LLM. Arb. Avukat Öykü Eşberk - Adana Avukat - Eşberk Hukuk Bürosu
Tüm Hakları Saklıdır,
Siyah Yazılım
Sendika kararına uyarak eyleme, toplu eyleme,ya da gösteriye katılmak disiplin cezasını gerektiren bir durum değildir. Burada önemli olan 2 husus vardır. Öncelikle grev, toplu eylem gibi durumlara iştirak etmek sendikal faaliyet kapsamında olmalıdır yani sendikaca bu yönde bir karar alınmalıdır. İkinci husus ise haklı bir mazerettir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Dernek kurma ve toplantı özgürlüğü” başlıklı 11. maddesinde; “1) Herkes asayişi bozmayan toplantılar yapmak, dernek kurmak, ayrıca çıkarlarını korumak için başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katılmak haklarına sahiptir. 2) Bu hakların kullanılması, demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteliğinde olarak, ulusal güvenliğin, kamu emniyetinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla ve ancak yasayla sınırlanabilir. Bu madde, bu hakların kullanılmasında silahlı kuvvetler, kolluk mensupları veya devletin idare mekanizmasında görevli olanlar hakkında meşru sınırlamalar konmasına engel değildir.” hükmü bulunmaktadır.
Dolayısıyla sendika hakkı, iç hukuk ve uluslararası hukukta güvence altına alınmış olmakla birlikte gerekli durumlarda sınırlanabileceği kabul edilmiş, Anayasa’nın 51. maddesinin ikinci ve izleyen fıkralarında sendika hakkına yönelik sınırlama sebeplerine yer verilmiştir. Ancak, hak ve özgürlüklere yönelik sınırlamaların da bir sınırının olması gerektiği açık olup, sendika hakkına getirilen sınırlandırmaların denetiminde, Anayasa’nın 51. maddesi kapsamında Anayasa’nın 13. maddesi ve ülkemizin taraf olduğu sözleşme hükümlerindeki ölçütler göz önüne alınmak zorundadır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi;
Öğretmenin sendika kararına uyarak okulu 1 iş günü gitmemesi ve bunun sonucunda disiplin cezasıyla cezalandırılması sonrasında verdiği bir kararında; çok önemli bir konuya değinmiştir. Verilen disiplin (kınama) cezasının, çok hafif olmakla birlikte sendika üyelerinin grevlere ya da başka sendikal eylem(ler)e meşru katılımdan caydırıcı nitelik taşıdığını ve sözleşmede öngörülen sınırlama rejiminin koşullarından biri olan “demokratik bir toplum için zorunlu (önlem) olma” koşuluna aykırıdır.
Sendika kararına uyarak eyleme katılmanın disiplin cezasını gerektirecek bir suç olmadığına dair yüksek mahkeme kararları mevcuttur.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 2009/1063 Esas 2013/1998 Karar Sayılı kararında;
Daire büyük bir oy çokluğuyla aldığı kararda davacının sendikasının kararına uyarak 1 gün göreve gelmeme eyleminin “sendikal faaliyet” kapsamında olması ve “mazeret” olarak kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla da aylıktan kesme cezası verilmesinde hukuka aykırı olduğuna kanaat getirmiştir.
Kararlardan da açıkça anlaşılacağı üzere “üyesi bulunduğu sendika ve konfederasyonun aldığı karar doğrultusunda hareket edenler açısından özürsüz olarak işe gelmeme eyleminden söz edilemeyecektir. İşin niteliği ve süresi de dikkate alınarak Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan bir hakkın kullanımı çerçevesinde fiil disiplin suçu teşkil etmeyecektir. Bu sebeple de kişilere bu fiil nedeniyle disiplin cezası verilemeyecektir. Sendikal faaliyet kapsamında eylem disiplin suçu değil mazerettir.
En doğru bilgiyi size her zaman avukatınızın vereceğini unutmayın.