LLM. Arb. Avukat Öykü Eşberk - Adana Avukat - Eşberk Hukuk Bürosu
Telefon: 0322 359 44 55
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipisicing elit. Architecto, culpa dicta dolor facere fuga iste, iure magni non odit porro possimus quo soluta temporibus, tenetur unde ut vitae. Doloremque, magni?
© LLM. Arb. Avukat Öykü Eşberk - Adana Avukat - Eşberk Hukuk Bürosu
Tüm Hakları Saklıdır,
Siyah Yazılım
Birçok kadın dayak yemeyi dile getiremediği veya dile getirmek istemediği için, internette arama yaparak şiddet sorununa kendi başına çözüm bulmaya çalışmaktadır.
Dayak yiyen kadın ne yapmalı, kocası tarafından dövülen kadın ne yapmalı şeklinde çok fazla arama gördüğüm için şiddete maruz kalındığında yapılması gerekenleri anlatacağım. Şiddet utanılıp sessiz kalınması gereken bir durum değildir. Şiddete uğrayan kişi mutlaka ilgili mercilere şikayetini yapmalıdır. Fiziksel şiddet Türk Ceza Kanunu’nda vücut dokunulmazlığına karşı suçlar olarak nitelendirilmektedir. Kadına karşı şiddetin ve aile içi şiddet olaylarının engellenmesi amacıyla 2012 yılında "6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun" yürürlüğe girmiştir. Bu kanun kapsamında şiddet mağdurları için çeşitli tedbir kararları alınmaktadır.
ŞİDDETE UĞRADIĞINIZDA VEYA UĞRAMA TEHLİKESİ BULUNDUĞUNDA NE YAPMALISINIZ?
Kendinizi mutfak, banyo gibi yerlere kapatmayın, mümkün olduğu kadar çıkış kapısının yanında bulunun ve şiddet anında doğrudan çıkış kapısına yönelin. Şiddete uğradıktan sonra size en yakın karakola, jandarmaya, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürlüğü’ne, aile mahkemelerine, cumhuriyet başsavcılığına, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezine(ŞÖNİM) veya kadın örgütlerine başvurabilirsiniz. Şayet evden çıkamayacak durumda iseniz ALO 155 Polis İmdat, ALO 186 Jandarma İmdat, 183 Aile, Kadın, Çocuk, Özürlü ve Sosyal Hizmet Danışma Hattını da arayabilirsiniz.
Eğer size uygulanan şiddet; dövme, yaralama gibi fiziksel bir şiddetse, yapılması gereken size en yakın yerde bulunan karakola veya cumhuriyet savcılığına gidip şikayette bulunmak ve şikayetinizi bir tutanak halinde kayıt altına aldırmak olmalıdır. Karakola başvurursanız anlattığınız her şeyin tutanağa yazıldığından emin olun ve imzalamadan önce tutanağı mutlaka okuyun. Kolluk kuvvetleri sizi darp raporu almanız için hastaneye sevk edecektir. Ancak acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyuyorsanız doğrudan hastanelerin acil bölümüne başvurup tedavinizi yaptırıp, şiddet gördüğünüze dair darp raporu alabilirsiniz. Vücudunuzdaki izler kaybolmadan muayene olup darp raporu almak, yaşadığınız şiddeti kanıtlamak için çok önemlidir. Unutmayın ki, kolluk kuvvetlerinin şiddet uygulayanla sizi barıştırmak gibi bir görevi veya yetkisi yoktur. Kolluk kuvvetlerinin görevi şikayeti tutanak altına alıp en kısa zamanda savcılığa ulaştırmaktır. Savcılık duruma göre ceza davası açacak, şayet şiddet varsa aile mahkemesine koruma kararı için başvuracaktır. Şiddet uygulanan mağdur, koruma kararı alabileceği gibi şiddet uygulayanı evden de uzaklaştırabilir. Yaşadığınız şiddet olayı için doğrudan cumhuriyet savcılığına veya aile mahkemelerine de başvurabilirsiniz. Bunun için şikayetinizi ve talebinizi yazdığınız bir dilekçeyi, savcılığa veya aile mahkemelerine götürmelisiniz. Dilekçeniz işleme konulduktan sonra size bir dosya numarası verilecektir. Bu numarayla dosyanızdaki gelişmeleri öğrenip dosyanızı takip edebilirsiniz. Can güvenliğinizden endişe ediyorsanız, koruma kararı almanız gerekmektedir. Koruma kararı için bulunduğunuz yere en yakın karakola gidebileceğiniz gibi aile mahkemelerinden de bu talepte bulunabilirsiniz. Koruma kararı uygulamaya hızlı konulan kararlardan biridir ve harçtan muaftır, harç ödemezsiniz. Verilen koruma kararı en kısa zamanda şiddet uygulayan kişiye ulaştırılır. Şiddet uygulayan kişiyi evden uzaklaştırmak, size ve çocuğunuza yaklaşmasını engellemek istiyorsanız tedbir kararı almalısınız. Bu karar mahkeme tarafından, ivedilikle verilen kararlardandır. Fakat acil durumlarda polisin de bu kararı alma yetkisi vardır. Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, aile içi tehdit ve şiddet olması durumunda şiddet uygulayan kişinin evden uzaklaştırılmasına imkan tanımaktadır
6284 SAYILI AİLENİN KORUNMASII VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN
Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, aile içi tehdit ve şiddet olması durumunda şiddet uygulayan kişiye karşı çeşitli tedbir kararları öngörmektedir.
TEDBİR KARARLARI NELERDİR?
Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun iki temel tedbir kararı öngörmektedir. Bunlar önleyici ve koruyucu tedbirlerdir. Bu kanun kapsamında korunan kişilerle ilgili olarak kendisine ve gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, bulunduğu yerde veya başka bir yerde uygun barınma yeri sağlanması, hayati tehlikesinin bulunması hâlinde geçici koruma altına alınması, psikolojik, meslekî, hukukî ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi gibi koruyucu tedbir kararları verileceği gibi; müşterek konuttan uzaklaştırma, korunan kişilerin bulunduğu okula, işyerine yaklaşmama gibi önleyici tedbir kararları da verilebilmektedir.
6284 SAYILI AİLENİN KORUNMASII VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN'DAN KİMLER FAYDALANABİLİR?
Bu kanununun korumasından aile içi şiddete maruz kalan eş ve çocuklar ile aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireyleri, tek taraflı ısrarlı takip mağdurları, mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan ya da evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireyleri faydalanabilmektedir. Bu nitelendirmeyi dikkate alarak “tek taraflı ısrarlı takip” ifadesinin altını çizmek istiyorum. Tek taraflı ısrarlı takip, bir kişiye karşı gerçekleştirilen ve bu kişinin kendisinin tehlikede olduğunu hissettirecek şekilde korkmasını sağlayan ve kasıtlı olarak tekrarlanan her türlü davranış olarak tanımlayabiliriz. Yani bu kanun sadece aile içi şiddeti değil, her türlü şiddeti kapsamaktadır. Bu kanuna göre şikayet veya ihbarda bulunabilecekler ise; şiddete uğrayan kişi veya şiddeti duyan, gören, tanık olan kişilerdir.
Tedbir kararı ilk defasında en fazla altı ay için verilebilir. Fakat süre devam ederken veya süre bittikten sonra, şiddet veya şiddet uygulama tehlikesinin devam edeceği anlaşılırsa, resen, korunan kişinin ya da bakanlık veya kolluk görevlilerinin talebi üzerine tedbirlerin süresinin veya şeklinin değiştirilmesine, bu tedbirlerin kaldırılmasına veya aynen devam etmesine karar verilebilir.
TEDBİR KARARINA UYULMAZSA NE OLUR?
Tedbir kararına uyulmaması durumunda; şiddet uygulayan ya da uygulama ihtimali bulunan kişi, üç günden on güne kadar zorlama hapsi ile cezalandırılabilir. Tedbir kararının gereklerine aykırılığın her tekrarında, zorlama hapsinin süresi on beş günden otuz güne kadardır. Söz konusu ceza paraya çevrilemez, ertelenemez. Yani aldığınız tedbir kararlarına şiddet uygulayan uymak zorundadır. Uymaması durumunda hapis cezası gibi ağır bir yaptırımla karşılaşacaktır.
Şiddet gören kişinin bir avukattan profesyonel yardım alması, hem yanlış veya eksik bir işlem yapmanın önüne geçecek hem de dosyanın hızlı yoldan sonuçlanmasını sağlayacaktır. Şayet şiddet gören kişi bir avukata ihtiyaç duyuyorsa ve ekonomik durumu elverişli değilse, bulunulan yerdeki baro dosyayla ilgilenmesi için ücretsiz olarak bir avukat görevlendirir. Şiddet sorunuyla mücadele eden birçok kadın olduğunu ve yalnız olmadığınızı unutmayın. Barolar, kadın dernekleri ve birçok insan gönüllü olarak şiddet mağduru insanlara yardım etmektedir. Gördüğünüz şiddet karşısında susmayın tepki verin. Yalnız değilsiniz.
En doğru bilgiyi size her zaman avukatınızın vereceğini unutmayın.